ilaç krizi

akpli eski kuşağa en hayati alandan bir tokat daha... t: yaklaşmakta olan kriz. "eczacılık meslek örgütleri, türkiye'de 650'nin üzerinde ilacın temininde ciddi sorunlar yaşandığını söylüyor. eczacılara göre, artan döviz kuru ve planlama hataları nedeniyle türkiye daha önce hiç yaşanmayan bir ilaç kriziyle karşı karşıya." - link

aman inşallah bu kriz benim ilacı teğet geçer. (bkz: antidepresanlarıma dokunma)

devlet ilacla ilgili odemeyi euro'yu 4 turk lirasi ederinde sabitleyerek yapiyor. Uretici afedersin bir kucukbas eden 1 eurodan aldigi malzemeyi senin verdigin (bir simit eden) 4 liralik eurodan nasil satsin? satarsa tekrar malzemeyi nasil alsin? alirsa calisanina nasil odeme yapsin? deli misiniz? tanim: kapiyi kiracak gibi calan krizdir, yukaridaki gibi renkli sorulari sordurur edit: bilale betimler gibi betimleme

#antidepresanimadokunma

İlaç fiyatları 'Fiyat Değerlendirme Komisyonu' tarafından belirlenen sabit kura göre yılda bir kereye mahsus her yılın şubat ayında güncellenir. Zaten yıllardır olan bu sorun, sabitlenen değer ile piyasa değerinin arasındaki uçurumun gittikçe artmasından dolayı daha da sıkıntılı bir hale gelmeye başladı. Ayrıca SGK tarafından geçtiğimiz aylarda yapılan düzenlemeye göre (#4239080) çok sayıda ilaç geri ödeme listesinden çıkarıldı. Bunun dışında e-ticaretin yaygınlaşmasıyla internet üzerinden ilaç ve çeşitli takviyelerinin satışında da ciddi bir artış yaşanmaktadır. Sözde uygun fiyatlarla satıldığı belirtilse de belirli bir kontrol mekanizmasına bağlı olmadığı için sahte ilaçların üretimi ve satışı yapılmakta ve bu durum insan sağlığını tehdit etmektedir. Uzun lafın kısası yılın belirli dönemlerinde belirli konulara odaklanmaktansa detaylı bir çalışma yapılarak ilaç fiyatları, geri ödeme koşulları, sahte ilaç gibi konularda doğru ve etkili uygulamaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.

+ kriz mriz yok kardeşim, bak insanımıza kapış kapış alıyorlar ne istiyorlarsa - bulgar abi onlar? + ... not: (#4280513)

twitter'da denk geldiğim görsel; link sanırım bu tarz ilanlara her geçen gün daha fazla aşina olacağız. allah kahretsin böyle işi.

Şubat 2022'de ilaç fiyatlarının belirlenmesi amacıyla güncel Euro kurunun yüzde 40'ı olarak sabitleme yapılmıştı. Sabitlenen kur ile güncel piyasa kuru arasında hâlâ artan ve büyük farktan dolayı İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası güncel Euro kurunun yüzde 70'i olarak sabitlenmesi talebinde bulunmuş. Bu talebin gerçekleşmesi durumunda ilaç fiyatlarına yüzde 75 zam gelecek. Sabitlenen kurun belirlendiği dönemler öncesinde bazı ilaçların piyasada bulunmama durumu gözlenir. Bu talep kabul edilirse yine aynı durumun yaşanması kaçınılmaz.

Paracıklar, katlansın hep paracıklar, daha zengin olsun zengincikler.

sürekli artan fiyatlardan, ilaç yoklarından, saçma sut kurallarından, fırsatçılardan vs. dolayı meslekten soğudum. niyetim serbest eczane eczacısı olmak değildi hiçbir zaman ancak mecburen dahil olduk bir şekilde ama olmasaydım keşke ya. elimi attığım her ürünün, ilacın acaba fiyatı değişti mi korkusu, reçeteyi daha açmadan içinde ne var, piyasada olmayan bir şey mi, ya kritik bir ilaçsa, ya raporuyla alakalı sorun varsa vs. korkusu, gelen onca zamma rağmen değişmeyen ilaç fiyat kararnamesi dolayısıyla hastaya çıkan fiyat farkını sürekli artmasıyla ödemeyi utana sıkıla istemekten, ilaçların kullanılışlarını anlatırken bir yandan da ücretin neden kaynaklandığını açıklamaktan, devlet veya özel hastane fark etmeksizin sgk ile muayene olan hastanın reçetesinden çıkan muayene ücretlerinin neden eczaneden alındığını, neden aylar öncesinden olan -hatta bazen yıl- muayene ücretinin reçeteye daha yeni yansıdığını ve tüm bunlar olurken aslında kazananın eczacı olmadığını hastayla beraber zarar gören tarafta olduğumuzu anlatmaya çalışmak yorucu. ilaçlar harici envayi çeşit kozmetik, takviye, diğer ürün gruplarının neden büyük stoklarla çalışan bi marketten, internet sitesinden vs. daha pahalı olduğunu, saklama koşullarının, ürünlerin orijinalliğinin her zaman doğru ve uygun olmayacağını anlatmak da ayrı. mesleğimi hâlâ seviyorum ama bu gidişat hiç hoş değil.

öyle bi hale geldi ki kaç haftadır bulamadığımız antibiyotik gruplarının birinden iki kutu gelecek diye sevindik bugün.

Yaşadığım tek kriz tatlı krizi,umarım anksiyetem bir gün coşmaz.

uzun süredir durum bu Tükenişe dur demek için bugün 54 Bölge Eczacı Odası ve Türk Eczacıları Birliği tarafından düzenlenen ve Türkiye'nin her tarafından gelen eczacı, eczacı teknisyenleri ve yakınları, bunu destekleyen diğer meslek mensupları ve halk Ankara'da buluşuyor. gorsel Üzerinde durulacak konular şunlar; -İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılacak kar oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellenmelerin yapılacağı yeni bir model oluşturulması, -Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan ilaç alım protokolünde gerçekçi iyileştirmeler yapılması, -Kamuda görev yapan eczacılarımızın çalışma koşulları ve özlük haklarında hakkaniyetli düzenlemeler gerçekleştirilmesi, -Hastalarımızın cebini yakan yüksek fiyat farklarının kaldırılması, -İlaç yokluklarına son verilmesi, -Uluslararası standartta kaliteli bir eczacılık eğitimi sağlanması adına kontrolsüzce eczacılık fakültesi açılmasına son verilmesi, -Sunulan sağlık hizmetinde kalite ve etkinliği artıracak hasta danışmanlık ve takip hizmetleri üzerinden Eczacılara Meslek Hakkı verilmesi.

konforlu muhalefet'in umurunda olmayan olaydır. çünkü sapına kadar hakiki krizdir. hakiki olmasa duramazlardı.

gün geçtikçe durum daha da kötüye gidiyor. az önce stresimi atmak için bu durum ile ilgili bir şeyler yazayım dedim, paragraflar uzadıkça daha da sinirlendim, her eklediğim şeyle farklı bir saçmalık aklıma geldi, onu da yazayım bunu da derken yazmaktan vazgeçtim. son halim şuradakinin (#4470794) kat kat fazlası.

t: birilerine göre olmayan (!) durum. mevcut durumu düzeltmek için herhangi bir çaba göstermedikleri yetmezmiş gibi saçma açıklamalarla olanı görmezden gelip eczacıları töhmet altında bırakmalarını geçtim, insanların mağdur olmasına göz yumuyorlar, yazıklar olsun size. --- spoiler --- Sağlık Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya eczanelerdeki ilaç krizinin nedenleri soruldu. Koca, sorulara yazılı cevap verdi. CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sağlık Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya eczanelerde ilaç bulunmamasının nedenlerini sordu. Bulut’a yazılı yanıt veren Koca, “Ülkemizde son bir yılda piyasaya arz edilen ilaç sayısı kutu bazında bir önceki yıla nazaran yüzde 13.5 oranında artarak 2.6 milyar kutuya ulaşmış olup global düzeyde yaşanan tedarik sıkıntılarından farklı olarak ilaçların piyasaya arzında ülkemiz özelinde genele matuf ve süreğen bir sorun bulunmamaktadır” dedi. --- spoiler ---

--- spoiler --- hasta olmayın --- spoiler ---

onca derdimin arasında mesleğimi icra ettiğim dönemin saçmalığında boğuluyorum. ilaç piyasada yok, eşdeğerlerinin hiçbiri yok, bu ilacın eşdeğeri de yok, dilerseniz doktorunuza danışın ilacınızı değiştirsin, bu ilaç doktorun yazdığının muadili, diğerini bulmanız zor olduğundan muadilini vereceğim bilginize, reçeteden çıkan ücret ilaçların fiyat farkı, emekli olsanız da çıkıyor maalesef, raporlu olması çıkan fiyat farkını kapsamıyor maalesef, sgk'nın ödemediği kısım bu, dilerseniz çıktısını da vereyim incelersiniz vs... vs.vs.vs... mevcut durumu anlatan bi bu kadar hatta daha fazla cümle sıralayabilirim de gerek yok. gün içerisinde bu cümleleri sayısız kere, bazen bi insana 10 kere tekrar etmek zorunda kalıyoruz. ilacın kullanılışı, dozu, uygulama sıklığı, süresi, ilacı kullanırken dikkat edilmesi gerekenler vs. gibi kısımlar için de bi bu kadar cümle kurduğumu düşününce günlük ortalama kaç kelime kullanıyorum bilemiyorum. asıl önemli olan ikinci kısım ve bu kısımda sürekli güncel olmak gerekli, güncel olabilmek için ilk kısımda bahsettiğim mental yorgunluğu yaşamamak gerekiyor da hayalden ibaret maalesef. bazen gün içinde öyle şeyler oluyor ki bedenen yıprandığım yetmiyormuş gibi mental olarak da çöküyorum, çöküyoruz. bu durum ne zaman düzelecek bilmiyorum da düzelene kadar kimsede mental sağlık kalmayacak belli.

Ben sessiz istila başlığında deliriyorum bakıyorum bright'da bu başlıkta delirmiş. Delirme tutulması yaşıyoruz resmen sözlükte... İzin verirseniz gerçek bir deli gibi güleceğim halimize. LSJDHDDLDÖRÖRHSHRŞSLHDHSGÜRĞRHSJHRRGĞSJDHDH

sıkı giyinip hasta olmazsanız olmayan krizdir. kafayı üşütmemek içinse az düşünün. işin şakası bir yana, bu ülkede artık her şeyin krizi var çünkü ülke dünyayı doyuruyor. iç piyasa daha doymadan her şeyin en iyisi ihracat ayağına birilerine peşkeş çekiliyor. büyük bir ihtimal aynı durum ilaç piyasası için de geçerli. hadi ilaç piyasası için olmasa da her şeyde durum bu. ona göre ya aklınızı başınıza alıp her şeye uyanırsınız ya da ölene kadar bokun içinde çırpınıp durursunuz. aileden başlamak üzere çevrenizdeki insanları uyandırın artık. kalplerini kırmadan, her birini ciddiye alarak. sabırlı bir şekilde.

Maddi kaynaklı sorunlardan ziyade şahsi düşüncem olan bir konu daha var. Birincisi milletimizin ilaca olan düşkünlüğü. Bunun devlet kontrolü olmadığı gibi otokontrolün de olmaması. Şu an her evde belki de poşetlerce ilaç çıkabilir. Ve çoğu bir kaçı kullanılıp bir kenara atılan ilaçlar. İkincisi de yine öncekiye konuya müteakiben ilaç kullanımın fetişistliğinin sonucu olarak vücut tüm ilaçları tanıyor aynı zamanda düşmanlarda bu silahları tanıyor. Yani bir direnç oluşuyor. Buna bağlı olarakta devamlı doz arttırılıyor veya daha ağır ilaçlar kullanılıyor. Bu sadece şahsi olmakla da kalmayıp genetik olarak aktarılıyor. Bundan dolayı da bir kriz doğuyor. Mesela insanımızın hastane sevdası yüzünden yapılan radyosyon içeren tetkiklerden (röntgen, tomografi vs) dolayı önümüzdeki süreçte kanser vakalarının artması gözlemlenebilir bir durum. Lütfen gereksiz ilaç kullanmayın, kullandırtmayın. Yani en nihayetinde doktorlara güvenin ve iyileşmenin bir süreç olduğunu unutmayın.

mevcut duruma her geçen gün şahit olduğum için geceden beri acaba bizimkilere yazılan ilaçları bulabilecek miyim telaşındaydım. bugün şanslıydım çok gezmeden tüm ilaçları bulabildim. gerçi herkese farklı bi grup antibiyotik yazmış olduğu için şanslıydım. piyasa sıkıntısı olan ilaçlardan üç beş kutu ancak oluyor eczanelerde veya hiç olmuyor. sadece akut değil kronik hastalıklar için de durum aynı. neresinden tutsak elimizde kalıyor. aslında bu durum için söyleyecek, yazacak çok cümlem var da kaç zamandır erteliyorum. burada anlatsam ne değişecek sanki diyorum, çünkü gün içinde hastalara durumu yeterince açıklıyoruz ama çoğu insan anlamak istediğini anlıyor, inanmak istediğine inanıyor. kimsenin kimseye tahammülü, inancı, güveni vs. kalmamış. daha yolun başında olsam da benim bile mecalim kalmadı.

Sadece eczanelerde değil hastanelerde bu konuda zaman zaman büyük sıkıntılar yaşıyor. İlla serum veya iğne isteyen hastayı maalesef elimizde yeterli ilaç yok sadece belirli durumlarda müdahale edebiliyoruz dediğimizde bu sefer biz vadan hayini oluyoruz. Neymiş nasıl devletin hastanesinde ilaç olmazmış. Yok kardeşim yok. Eldiven yok lan eldiven. Eldivende bile sıkıntı yaşıyorsak ilaç falan çok ayrı bir nokta.

Sürekli yazdırdığımız ilaçların piyasada yok diyerek gelmemesinden aşırı bunaldık. Hem hastalarımız hem de ilaç takibimiz o kadar zorlaşıyor ki iş yükümüz kat kat artıyor.

Eczanelerde sık sık kavga çıkmasına neden olan durum. Hastalar genelde eczacıları suçluyor olsa da hem ülkeye ilaç girişinin azalması hem de depoların zam bekleyip eczaneye ilaç göndermemesi nedeniyle kaynaklanıyor.

bunun ben de farkindayim.antibiyotik bulmak cok zor. ibucold c bile yok,eczaci hemen muadilini oneriyor. sebebi hukumetin eczacilar icin verdigi euro kurunun cok dusuk olmasi sanirim.

belki şu an önceliğimiz bu değil, türk eczacılar birliği ve diğer eczacı kooperatifleri ne derecede etkin bilmiyorum. ancak afad gönüllüsü olarak eczacılar şu anda alınmıyormuş bunu öğrendim birkaç saat önce. kronik ilaç teminiyle ilgili bilgi paylaştım ancak piyasada kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, antibiyotikler vs. ciddi sıkıntıda. bazı ilaçları insanlar normalde aylardır bulmakta zorluk çekiyordu. güç bela bir iki kutu buluyor. geçen hafta bi hastamız ilacı bizden bulup deprem bölgesindeki illerden birine göndermiş. gönderdiği kargo firmasının şubesi yıkılmış. ilaç bizde bir kutu kalmıştı zaten, hasta ücretini ödemek istese bile ikincisini temin edemiyoruz. bunun gibi daha çok ilaç var. enfeksiyon hastalıkları için antibiyotikler şart, intravenöz, intramusküler formların büyük bir kısmı piyasada yok. ya biz serum fizyolojik torbalarını temin edemiyoruz, piyasada olmadığı için. depremden dolayı bölgedeki eczanelerin durumu da belli. sosyal medyayı pek etkin kullanamıyorum. lütfen paylaşım yapanlar bu konuyu da sık sık dile getirsinler. gerçi çevredeki hastanelerin durumu da pek iç açıcı değil. hastanede kullanılan ilaçların temini için de ayrıca bi şeyler yapılması gerek. allahım o kadar çok şey var ki, hepiniz yeterince paylaşıyorsunuz, önceliğimiz sağ kalanların kurtulması ancak sonrası için bu da eksik kalmasın lütfen.

şu; (#4503074) entrydeki özeleştiriye katılıyorum. ülkece yaptığımız ilaç israfının haddi hesabı yok. bu sorunu dindirmek içinse devletin elini taşın altına koyması gerekiyor. çünkü sistemde devasa bir açık var, suistimale mahal veriyor. keza; bu ülkenin vatandaşları kırmızı kar yağmadığı sürece kendilerini yontup düzeltmiyor. bu topraklarda kimsenin kendine fren uyguladığı yok. o bireyci refleks belirli bir toplumsal seviyeden sonra uyanıyor. bizdeki toplu şuur hiçbir zaman o seviyede olmadı. bilal'e anlatır gibi yapmak yetmez, doğruyu dayatacaksın. yaşatarak göstereceksin o şeyin neden doğru olduğunu. şanslıysan zamanla anlarlar. velhasıl; ilaç israfı konusunda acilen uzak doğudaki sisteme geçmemiz lazım. çin'de bu sistem var mı bilmiyorum ama japonya'da ve güney kore'de işleyiş aynı. eczacı, bir kutu ilaç yerine, doktorun yazdığı kadar doz ilacı paketliyor, hangi zamanda ve şekilde alınması gerektiğini üzerine yazıyor, öyle veriyor. hasta sadece ihtiyacı kadar ilaç alabiliyor, tüketebiliyor, konu komşuya "bana şu ilaç çok iyi geldi, al sen de kullan." diyemiyor. devlet hastaya evde ilaç stoklama imkanı tanımıyor. kimse kafasına göre ilaç tüketip uzun vadede bir de o yüzden hasta olmuyor. hastanın eline geçen tüm doğru ilacı doğru hastalık sürecinde bitirene kadar tüketmekten başka çaresi yok çünkü. videonun son kısmı not: bright bu konuda ne düşünüyor acaba? bu entryi görürse konuya dair iki kelam ederse çok makbule geçer, merak ediyorum bakış açısını.

güncel euro kuru, sabitlenmiş ilaç euro kurunun üç katıyken krizin nasıl bir hale geldiğini veya geleceğini açıklamaya gerek bile yok.

sözde bu başlığa bir şeyler yazacaktım, sözüm vardı ancak uğraştığım şeylerin haddi hesabı yok. kafamı bir şeyler anlatacak kadar toparlayamıyorum. bi düzlüğe çıkayım telafi edeceğim inşallah. ee bi de bu krizde ilacın orijinali veya muadillerinden hangisini bulsak şükreder hale gelmişken aynısı olsun diyene tepkimiz ektedir; link her şey berbat halde olmasına rağmen hali hazırda yardımcı eczacılığı da bitirmişken bir eczane açarsın artık diyenlere laf anlatmak ile uğraşıyorum. gerçi asla anlaşılmıyorum... böyle diyenleri imkanım olsa bir günlük eczanede çalıştırırım. gelsinler de arka planda nelerle uğraşılıyor bi görsünler.

(bkz: bright ile delirmeceler) geçenlerde psikiyatri kliniğinde randevudayken (merak etmeyin kendim için değil, daha o kadar delirmedim...) ilacı piyasada olmadığı için bulamayan ve danışmaya gelen hasta yakınına 'doktorun piyasada vardır, bulursunuz.' lafına şahit oldum. bir süre aralarında devam eden diyaloğu dinledikten sonra dayanamayıp araya girdim ve aylardır olmadığını belirttim. bunu neden anlatıyorum, doktoru kötülemek için mi? hayır, çünkü doktor da kendince o kadar haklı ki, ilaç piyasada tek, muadili yok. onun görevini tam anlamıyla görecek bir ilaç yok. ancak bulabileceğini düşünüyor çünkü ilacı yazdığı 10 hastadan 2'si geri dönmüyor. bu ilacın hâlâ olduğunu gösteriyor, haklı da ama belki de aylar öncesinden depolara gönderilmiş stoklardan arta kalanlar oluyor genelde ona denk geldi de dönmek zorunda kalmadı. maalesef bazı ilaçlar ihtiyacı karşılayacak miktarda üretilmiyor. neden? çünkü sabitlenmiş ilaç kuruyla döviz kuru arasında inanılmaz bir fark var, artmaya da devam ediyor. ilaç firması üretmiyor ya da ithal ediyorsa ithalatı durdurmuş. hatta bazı durumlarda ithal etmiş veya üretmişse zammı bekleyip piyasaya öyle sürüyor. o yüzden ara ara stoklarda azıcık da olsa hâlâ piyasada varmış izlenimi oluşuyor. sonuçta sistemde en büyük zararı gören hastalar ve eczacı oluyor maalesef.